Malum olduğu üzere günümüzdeki çocuklar “hareketlilik” konusunda geçmişteki çocuklar kadar şanslı değildirler. Dağda bayırda koşturmamış, ağaçlara tırmanmamış, evinde tableti ile hareketsiz bir yaşama mahkum olan çocuklarda bir takım kassal, motorsal becerilerin yeterince gelişememesi sıkça görülen bir durumdur. Cimnastik ise, motor becerileri en üst düzeyde isteyen bir spor dalıdır. (Bkz: Bazı spor dallarının atletik performans değerlendirmesi) Bu bağlamda, motor becerileri yeterince gelişmemiş bir çocuğun akrobatik hareketleri istenilen düzeyde yapması mümkün değildir. Kuvvet, esneklik, denge, çeviklik, koordinasyon gibi beceriler yoksa hareket de yoktur. Sürekli tekrarlanan hareketler ile zaman içersinde çocuklar mekanik yönden etkili, uyumlu ve kontrollü bir hareket repertuarına kavuşmaya başlarlar. Çocuğun temel hareket becerilerinin kazanımını bir periyot içersinde planlamak gerekir. Dengeleme, lokomotor ve manipülatif becerilerin giderek mükemmelleştiği bir metod uygulanmalıdır. Örneğin sekme, atlama, sıçrama, kollara dayanma gibi temel beceriler, cimnastikteki çeşitli koordinasyon gerektiren oyunlarda veya antrenman programlarında kullanılarak, temel hareketler döneminde kazınalan becerileri eşgüdümlü bir şekilde geliştirerek çocuğu üst seviye hareketleri yapmaya uygun hale getirir. Yani antrenmanlarda aynı hareketleri binlerce kez tekrar etmemiş, cimnastik için hazır bulunuşluluk ve fiziksel uygunluk durumuna gelmemiş temel eğitim düzeyindeki bir çocuğun bir anda, ebeveynlerin tabiri ile “havada taklalar atmaya başlaması” mümkün değildir. Çocuğa gereğinden fazla misyon yüklemek onu spordan soğutmaya ve özgüven eksikliğine yol açacaktır. Doğuştan sağlam bir genetiğe sahip ve yetenekli çocuklar için ise durum biraz daha farklıdır. Onlar daha kısa zamanda gelişim göstererek akrobatik hareketlere geçiş yapabilirler.
Unutmayın, cimnastikte boşa geçen zaman yoktur. Çocuklar sırada beklerken bile sabretmeyi öğrenir.