İnsanlar tüm gün boyunca enerji alır ve enerji harcarlar. İnsanlarda enerji alımı besin
tüketimiyle, enerji harcaması ise fizyolojik olaylar ve fiziksel aktivite neticesinde meydana
gelir. Özellikle kiloya duyarlı spor dallarıyla uğraşan sporcularda; gerek bilinçli gerekse
bilinçsiz bozuk beslenme ve yeme bozuklukları (anormal yeme davranışları) sebebiyle kısıtlı
enerji alımı ortaya çıkmaktadır. Bu sporcuların hem fizyolojik hem de fiziksel aktivite için
ihtiyaç duydukları enerjinin de kısıtlanmasına ve/veya ihtiyaç duyulan enerjinin katabolik
olaylar neticesinde (kas kütlesi yıkımı) açığa çıkarılmasına sebep olmaktadır. Bunun önüne
geçebilmek için enerji alımı ve enerji harcamasının dengelenmesi gerekmektedir. Özellikle
sporcularda bu dengeyi kurabilmek çocukluktan yetişkinliğe kadar KE’nin doğru
hesaplanabilmesini gerektirir. Aksi takdirde şiddetli egzersiz yapan ve yüksek yarışma
stresine sahip elit tüm kadın/erkek sporcularda bir takım sağlık sorunları ve/veya performans
eksiklikleri ortaya çıkmaktadır. Bu sağlık endişeleri ve sonuçlarının tamamı Sporda Relatif
Enerji Eksikliği (RED-S) olarak tanımlanmaktadır.
Bu bölümde, enerji alımı ve harcamasını oluşturan temel bileşenler, özellikle
araştırmanın katılımcı grubu özelinde incelendikten sonra, sporcularda KE kavramı,
tarihçesi, sporcularda DKE görülme sıklığı, uzun süreli DKE’nin deneyimlenmesinin spor
performansı ve sağlık üzerine etkilerine ilişkin araştırmalar değerlendirilmiştir. Bu
çerçevede, düşük enerji kullanımı ile ilişkili olarak kadın sporcu üçlemesi ve relatif enerji
yoksunluğu sendromuna da yer verilmiştir. Son olarak bu çalışmanın ilgi alanını oluşturan
estetik sporların fizyolojik gereksinimleri ve bu sporcularda DKE düzeyini inceleyen
araştırmalar özetlenmiştir.
Günlük Enerji Alımı ve Harcaması
Bazı insanlar fazla kilolu olmaktan, bazı insanlarda zayıf ve halsiz olmaktan
şikayet ederler. Dışarıdan besin yoluyla alınan karbonhidratlar, yağlar ve proteinler
vücutta enerji olarak kullanılmadıklarında depo edilirler. Bu depolar uzun süreli kısıtlı
enerji harcaması sonrasında istenmeyen kilo alımına ve sağlık sorunlarına yol açar.
Bunun tersi de mümkündür; uzun süreli kısıtlı enerji alımı ve yüksek enerji harcaması
vücutta istenmeyen katabolik olaylar (kas kütlesi yıkımı) ve/veya endokrinolojik
sorunları beraberinde getirir. Bu sebeple sağlıklı kiloyu koruyabilmek için vücuda ne kadar enerji alınması gerektiği ve alınan bu enerjinin vücut tarafından nasıl harcandığı
merak edilir.
Günlük Enerji Alımı
Besinlerin çeşitleri ve gereksinim düzeyleri farklılık gösterir ve tüm canlılar
yaşamlarını idame ettirebilmek için besinlere ihtiyaç duyarlar. Çoğu kişi alınan
besinlerin kalorisini, besin değerini, içindeki temel öğelerin neler olduğunu ve/veya
hangi oranlarda bulunduğunu bilmez. Ancak vücut ağırlığına duyarlı sporlarla uğraşan
sporcularda enerji alımının doğru hesaplanması kritik role sahiptir. 11-17 yaş Türk
kız çocuklarında günlük enerji alımı için referans değerler 2093-2523 kcal/gün
arasında yer almaktadır. 9-18 yaş grubu kadınlar için su, makro
besinler ve bazı elementlerin referans değerleri özetlenmiştir.
Günümüzde günlük tüketilen besinlere ait enerji değerlerini veren yazılımlar
iyice yaygınlaşmıştır . Ancak harcanan enerjinin hesaplanması birden fazla
ayrıntıyı içinde barındırır ve biraz daha karmaşıktır. Günlük TEH farklı sebeplerle
harcanan enerjilerin biraraya gelmesinden oluşur.
Günlük Enerji Harcaması
Günlük TEH’in %60-75’ni DMH, %10-15’ni besinlerin termik etkisi (BTE) ve
%10-30’unu ise FAEH oluşturur . FAEH; GYA enerji harcaması ve EEH’in
toplamını verir. GYA; egzersiz ve uyku olmayan tüm günlük yaşam aktivitelerini
içermektedir.
Dinlenik Metabolik Hız
Dinlenik enerji metabolizması birçok parçadan meydana gelen bir vücut
fonksiyonudur ve tüm fonksiyonel aktiviteler gibi enerji harcamasına etki eder (2).
DMH’ı oluşturan enerji harcamaları üç ana başlıkta toplanabilir. Bunlar; minimum
yaşamsal fizyolojik fonksiyonlar için gerekli enerji, dinlenik olarak ölçülebilen bazal
metabolizma, hücre içi biyokimyasal süreçlerin sürdürülmesi için gereken enerji ile
onarım, büyüme ve gelişim için harcanan enerjidir (2).
Tüm bu alt bileşenleriyle beraber DMH; yetişkinlerde günlük enerji
harcamasının ~%60-65’ine karşılık gelmektedir. DMH yağsız vücut ağırlığı ile pozitif
ilişki göstermektedir . DMH’ın alt bileşenlerinin bir çok etmenden dolayı değişiklik göstermesi muhtemeldir. Yaş faktörü ve düşük enerji alımı bunlardan
bazılarıdır.
Fiziksel Aktivite için Harcanan Enerji (FAEH)
FAEH’in iki bileşeni vardır. İlki ev işleri, okul, gezmek, işe gitmek, banyo
yapmak, dans etmek gibi tüm günlük yaşam aktivitelerini kapsar. Bu aktivitelerin
tamamı GYA enerji harcamasına denktir. Diğeri ise; günlük yapılan aktivitelerin
dışında, sağlığı korumak ya da geliştirmek amacıyla yapılan egzersiz ve sporcuların
düzenli olarak yaptığı antrenmanlardaki EEH’yi kapsar.
GYA enerji harcaması ve EEH’nın kaydedilebilmesi için çeşitli yöntemler
kullanılmaktadır. Bunlar; bireysel raporlama (anket, günlük vb.), direkt kalorimetri,
çifte etiketlenmiş su, hareket sensörleri (kalp atım hızı monitörü, pedometre,
akselerometre) ve indirekt kalorimetridir . Günlük bireysel raporlama yöntemi;
katılımcıların yaptıkları aktiviteyi günlük olarak kendi rapor ettikleri; aktivite
günlüklerini ve loglarını kapsayan, küçük çocuklarda kullanılırken vekille rapor
edilebilen, maliyeti düşük bir yöntemdir . Adolesanlarda dikkatlice uygulamayı
gerektiren bu yöntem özellikle 10 yaş ve altı çocuklar için tavsiye edilmemektedir .
DMH ve besinlerin termik etkisi (BTE), fizyolojik faktörler tarafından
düzenleniyor olsada, KE’nin asıl bileşenleri olan enerji alımı ve FAEH bireylerin
davranışsal kontrolü altındadır. Bu nedenle sporcuların sağlık ve performanslarını
arttırabilmek için FAEH’lerini düzenleyebilmeleri önem taşımaktadır.
Kullanılabilir Enerji (KE)
İnsan vücudu; büyüme, onarım, termogenez, hücresel bakım ve hareket gibi
birçok vücut fonksiyonunu gerçekleştirmek amacıyla enerjiye ihtiyaç duyar.
Biyoenerji bilimi, kullanılabilir enerjiyi bireysel vücut sistemlerine adanmış enerji
olarak tanımlar; spor beslenmesinde ise kullanılabilir enerji, biraz daha spesifik olarak,
sporcunun günlük enerji alımından (EA), günlük EEH çıkarıldıktan (KE=EA-EEH)
sonra, vücut fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için kalan enerji miktarı olarak ifade
edilir . Bu son derece elzemdir çünkü sporcularda günlük enerji harcamasının
%60-75’ine karşılık gelmektedir.
Düşük Kullanılabilir Enerji
İdeal olarak; sporcularda enerji alımı, yaptıkları egzersiz programının enerji
maliyetine eşdeğer olmalı ve KE düzeyleri tüm vücut fonksiyonlarının enerji
maliyetini karşılamalıdır (38). Düşük enerji alımının; kortizol, insülin, grehlin, leptin
gibi metabolik hormonlar üzerinde olumsuz etkisi vardır (13).
Akut ve uzun süreli DKE’nin; lüteinizan hormon (LH) ve triiodotironin gibi hipotalamik-pitüiter aksis hormonlarını bastırdığı, kortizol seviyesini yükselttiği
kaydedilmiştir. Fizyolojik olarak artan kortizolün KMY’na negatif etkisi vardır (49).
Bununla beraber; DKE kadınlarda MD ve ikincil hipotalamik amaneroyla
ilişkilendirilmiştir (9,50). Ayrıca estrojen hormonu kalsiyumun kemik içine absorbe
edilmesinden sorumludur. Yine DKE’den kaynaklanan estrojen eksikliğinden dolayı
KMY’da azalma görülür .
Yapılan çalışmalarda DKE’nin; balerinlerde menstrüel sorunlara ,
dansçılarda düşük KMY’na sebep olduğu kaydedilmiştir.
Enerji Dengesi ve Enerji Açığı
Diyetetik alanındaki enerji dengesi (ED) kavramı, besinle gün boyu alınan
enerjiden (EA), vücudun fizyolojik sistemlerinin tüm gün boyunca yaptığı enerji
harcamasının (TEH) çıkarılmasıdır (ED=EA-TEH) . Genç yetişkinler için; EATEH=0 olduğunda ED tam sağlanmış olur.
Sporcularda ortaya çıkan yeme bozukluklarının önüne geçebilmek için enerji
alımı ve harcamasının dengelenmesi gerekmektedir . Eğer sporcu aldığı
enerjiden daha azını harcarsa bu kilo artışına, aldığı enerjiden fazlasını harcarsa bu da
katabolik durumlara (kas kütlesi yıkımı) sebep olabilir. Kiloya duyarlı sporlarda,
genelde ikincisine daha çok rastlanmaktadır. Enerji dengesini ±400 kcal aralığında
dengede tutabilmek düşük yağ yüzdesi ve YVA ile ilişkilidir.
Enerji Açığı ve Kemik Sağlığı
Ergenlik öncesi dönemde egzersiz, KMY’nin zirveye ulaşmasına olanak
sağlayabilir . Bu şekilde yaşamın ileriki yıllarında kırık riskleri azaltılabilir.
Yanlız egzersizle beraber enerji alımının dengelenememesi, sporcuların DKE’li
çalışmasına sebep olmaktadır. Yapılan çalışmalar; DKE’nin başlangıcından itibaren
5 gün içinde kemik oluşumunun bozulduğunu ortaya koymuştur .
ED’nin başlangıçtan beri ideal seviyede korunması; düşük vücut yağ yüzdesi
ve yüksek YVA’yı beraberinde getirmektedir. Cimnastikçilerde yapılan bir
çalışmada; YVA ile KMY arasında yüksek pozitif ilişki bulunmuş olup toplam
YVA’nın tüm vücut kemik mineral içeriğindeki varyasyonları %64 oranında, tüm
vücut KMY’sindeki varyasyonun ise %20’sini açıkladığı kaydedilmiştir.